Başarısız e-ticaret sitelerini web site trafiği açısından ikiye ayırmak istiyorum:
1. Web sitesine hiç trafik alamayan, adeta ölüm sessizliği yaşayanlar
2. Yeterli miktarda trafik alıp, bir türlü istenilen satış hacmine ulaşamayanlar
Bugün ele alacağım konu, b şıkkını ilgilendiriyor. Yani web sitesine trafik almayı başarmış (reklam veya organik yollarla) ancak bir türlü istenilen dönüşüm oranını elde edememiş web siteler…
hadi başlayalım.
Not: web sitesi tıklanma sayısı arttırma ilgili makalemize göz gezdirebilirsiniz.
Dönüşüm Oranı Nedir?
Dönüşüm oranı, (İngilizcesi: conversion rate), web sitenizde gerçekleşen satış miktarının sitenize gelen kullanıcı sayısına oranını gösterir. Yani sitenize 100 kişi gelir ve bu kişilerden sadece 2 tanesi sitenizden ürün satın alırsa, dönüşüm oranı 2/100 yani %2 olarak hesaplanır.
Not: Bizim bugünkü konumuz e-ticaret sitelerinin dönüşüm oranları olduğu için dönüşümü direkt satış ile bağdaştırıyorum. Dönüşümün ne olduğuna web site sahibi karar verebilir. Bu değer; form doldurma, iletişim sayfasına gelme veya bir linki tıklama bile olabilir.
ideal dönüşüm oranı kaçtır?
Bu sorunun cevabı aslında çok zor. Yani dönüşüm oranını belirleyen; Fiyat, kaliteli, bilinirlik, sayfa açılış hızı, call to action butonları gibi onlarca etken var. Yani fiyatınız iyidir ancak sayfanız 5 saniyede açılmıyordur, o zaman dönüşüm oranınız yerlerde olacaktır.
Peki bu işin bir ortalaması yok mu? Tabii ki var.
Dönüşüm oranları, internette kredi kartı kullanım alışkanlığının artması ile artmaya başladı. Yani ortalama dönüşüm oranları %1 – 1,5 seviyelerindeyken şu an konuşulan oranlar %2,5 – 3 seviyelerinde.
Yani sitenize gelen her 100 kişiden 3’ü ürün satın alıyorsa, ortalamayı yakalıyorsunuz demektir. Bu oran %15’lere bile çıkabilir.
Peki Dönüşüm Oranını Arttırma Nasıl Yapılır?
Dönüşüm Oranı Nasıl Arttırılır?
Birazdan anlatacağım teknikleri uyguladığınızda dönüşüm oranının hızla arttırığını göreceksiniz.
1 – sayfa açılış hızı
Valla bu konu birçok web site sahibine geyik geliyor. Her şey tamam da, site hızı mı kaldı yani! Accık beklesinler, almak isteyen zaten bekler.
Yanlış!
Site açılış hızınız roket gibi olmalı. Ürüne tıklayan biri saniyenin 3’te birinde sayfaya ulaşabilmeli.
Site açılış hızını arttırabilmek için önerilerim; sayfada yer alan görsel boyutlarının küçülmesi, cache kullanımı, CDN kullanımı, AMP kullanımı, kaliteli bir sunucuda dosyaların barındırılması.
Özellikle ürün sayfalarınız yavaş açılıyorsa, sitenizi hızlandırıp sonuçları tekrar inceleyin derim.
2 – mobil uyumluluk
Üff yine mi mobil uyumluluk dediğinizi duyuyorum. Ama bu sorun birçok web sitede devam ediyor.
Mobil uyumluluk bir sitenin güzel görünmesi anlamına gelmez. Genel düşülen yanılgı budur. Yani konu kesinlikle tasarım değil.
Mobil uyumluluk, bir müşterinin sitenizde rahatça hareket edebilmesi, istediği linkleri ekranı büyütmek zorunda kalmadan tıklayabilmesi, “ne yazıyo la burda” deyip gözlüğünü aramaması anlamına gelir.
Özetle, bir müşteri sitenize gelecek ve 2-3 adımda rahatça alışverişini tamamlayacak. “Neyse zor olacak, eve gidince bilgisayardan alırım” demeyecek. O zaman satışı kaçırır, neden benim dönüşüm oranım %0,1 diye kafanızı taşlara vurursunuz 🙂
3 – doldurulacak alanlar
Ben sizi gerçekten çok iyi anlıyorum. Satıştan sonra müşterinize ait bilgileri almak istiyorsunuz. Ne kadar çok bilgi, ohh o kadar çok veri!
Peki adamın T.C. kimlik numarasını ne yapacaksınız allah aşkına. Ben fax numarası isteyen gördüm. Fax mı? 1990 sonrası doğanlara fax deseniz küfür ediyorsunuz sanırlar 🙂
Satışın oluşmasını engelleyecek hiçbir şey istemeyin insanlardan. Facebook connect mutlaka kullanın. Adam bir tuşla bağlanıp, hızlıca kredi kartı bilgilerini girip satışı tamamlasın.
4 – call to action – harekete geçirici butonlar
Call to action diye bilinen bizde birçok farklı çeviri ile kullanılan harekete geçirici ifadeler satışları muazzam bir şekilde arttırabiliyor.
Peki nedir bu call to action butonları?
Hani N11.com’un ürün sayfasına girdiğinizde karşınıza yeşil renkte “hemen al” ve silik gri renkte “sepete ekle” butonları çıkıyor ya, işte onlar. Yani o butonun yeşil olmasının üzerinde hemen al yazmasının bir sebebi var. N11 hemen al butonun kaldırıp sadece Sepet yazsa, satışlarının çok büyük bir bölümünü kaybeder inanın.
5 – ürün bilgileri
Ürün açıklamalarını sadece SEO amacı ile yaptıran değerli dostlar! Yapmayın, etmeyin 🙂 Hayatının önemli bir bölümü SEO ile geçen bu arkadaşınız size bunun bir hata olduğunu söylüyor.
Düşünün birisi sitenize geldi ve kendisini -20 derecede bile üşütmeyecek ince bir mont bakıyor. Fiyatlar da 2,000tl civarında geziyor…Siz termal mont kelimesinde Google’da ilk sayfada çıkmayı kafaya taktığınız için güzel ürün sayfasını “çıfıt çarşısına” çevirmişsiniz. Her yerde üniversite öğrencileri tarafından 100 kelimesi 1 TL ye yazılmış açıklamalar var. Muhtemelen verilen bilgilerin bir kısmı da yalan yanlış şeyler!
Şimdi kendinizi bu sayfada alacağı ürün ile ilgili açıklama bekleyen adamın yerine koyun? “Ne anlatıyorsun birader sen demez misiniz?”
Ürünler ile ilgili doğru, kaliteli ve özgün içerikler oluşturun. Mümkünse sayfalara video ekleyin. İnanın yaptığınız işe özen gösterdiğiniz belli olunca, müşterinin de size olan güveni artacak.
6- above the fold
valla above the fold kavramının türkçesine bakmaya çalıştım ama sonra yoruldum ve bıraktım. Artık kusuruma bakmayın böyle devam edeyim…
above the fold, karşınıza açılan sayfada, ekranı aşağıya kaydırmadan önünüze çıkan bilgilerin yer aldığı alandır.
Peki bu alan neden önemli?
Bu alanda müşterinize en değerli bilgileri vermelisiniz ki kafa karışıklığı oluşmasın. Ürün resmi, fiyat, varyans, butonlar vs…Kullanıcı sayfayı açtığında işinin hızlı biteceği hissine kavuşmalı.
Ürün hakkında bilgi almak isterse, o zaman sayfanın altına doğru inip gerekli bilgileri bu alanda bulabilir.
Unutmayın amacımız satışı hızlıca yaptırmak. Sayfa açıldı; fiyat, görsel ve buton. “Tık tık” 🙂
7 – stok
Sıra geldi en sevdiğim kısma: stok bilgisi.
Daha önceki yazılarımda anlattım mı hatırlamıyorum ama bu işin profesörü kesinlikle booking.com. Bir tatil almak için booking.com’da bir sayfaya giriyorsunuz ve karşınıza çıkan etiketler ve ifadeler:
- Çok satıyor
- Az önce ayırtıldı
- Günün akıllı fırsatı
- 17 kişi bu tesise bakıyor
- Bugün -%25
- Son Müsait oda
Noluyor abi? Bir saniye ama 🙂
Böyle bir otel sayfasına girdiğinizde birden içinizi fırsatları kaçırdığınız izlenimi kaplıyor. Yetişmeliyim, bitecek. Alamayacağım 🙂
Siz belki bu kadar abartmayacaksınız ama en azında stokta kalan son 2 ürün yazabilirsiniz belki 🙂
8 – kampanya / değer önerileri
Ürün sayfanızda ürünler ile ilgili kampanyalarınızdan ve değer önerilerinizden mutlaka bahsedin.
- %20 indirim
- Ücretsiz kargo
- Ücretsiz iade
- Kapıda ödeme
- Taksit seçenekleri
- Hızlı gönderi
Bunu bilindik e-ticaret platformları çok kötü yapıyorlar. Bir ücretsiz kargo imgesi var, onu sayfada görebilene ödül veriyorlar sanırsın. Ücretsiz kargo varsa onu müşterinin gözüne sokmak gerekir.
9 – sohbet kutucuğu
Sitenizde kesinlikle sohbet kutucuğu kullanmanızı öneririm. Eticaret sitelerinde kullanılan bu kutucuk kesinlikle dönüşüm oranını arttırma adına çok işe yarıyor.
Düşünün ki, müşterinizin ürün ile ilgili kafasında bir soru işareti var ve bu soru cevap bulursa satın alma işlemi hemen tamamlanacak. Siz onun sizi aramasını veya email atmasını beklerseniz. Eğer beklentiniz bu yöndeyse satışları kaçırıyorsunuz demektir.
Neydi ilk kuralımız: Hızlı olmak! Tık tık 🙂
Siteye canlı destek ekleme ile ilgili zopim ve twak’u size önerebilirim.
Aslında eticaret dönüşüm oranın arttıracak daha birçok önerim var ancak yazı çok uzamaya başladı. Kalan kısımları da başka bir yazımda paylaşırım artık.
Bir Makale Daha?
süper
Çok güzel bir yazı olmuş bizde e-ticaret sitemizde bu uygulamaları yapıcaz teşekkürler.
Doldurulacak alanlar başlığında, adamın TC kimlik numarasını ne yapacaksınız demişsiniz de, eğer devletten vergi kaçırmayarak, verginizi ödeyerek ticaret yapıyorsa o site, fatura kesmek zorunda. O faturada da müşteri şahıs ise, yani firma değilse vergi numarası yerine TC kimlik numarası yazılır. Mesela biz bunun için istiyoruz.
evet tc numarasını gören kaçıyor
anca büyük n11 hepsiburada tarzı sitelere güvenip veriyor çoğu kişi