2016 SEO İçin Nasıl Bir Yıl Olacak?

2016’ya girmemize yaklaşık 2 hafta kaldı ve 2016 SEO trendleri hakkında bir yazı paylaşmanın da zamanı geldi 🙂

SEO’nun gelecekte nasıl olacağı üç aşağı beş yukarı tüm SEO uzmanları tarafından biliniyor. Google’ın belirli yönlendirmelere (backlink, iç linkleme, görsel alt etiketi vs…) ihtiyacı olmadan, içerikleri aynı bir kullanıcı gibi anlayabileceği bir sır değil. Dolayısıyla gelecekte kullanıcılara iyi hizmet veren web siteler arama motoru sonuçlarında üst sıralarda yerini alırken, saçma sapan SEO teknikleri ile boğuşanlar internetin derinliklerine gömülecekler.

Peki yukarıda anlattıklarım gerçekleştiğinde “SEO öldü” söylentisi de gerçek mi olmuş olacak? Kesinlikle hayır!

Eğer birgün Google abi olayı tamamiyle çözmeyi başarırısa, SEO çalışmaları, teknik çalışmalardan içerik çalışmalarına doğru bir geçiş yapmaya başlayacak.  Teknik çalışmalar da önemli olacak ancak ağırlığını biraz kaybetmeye başlayacak.

Peki bu ne zaman olacak?

Bana kalırsa bu sürecin iyice oturması için daha zamana ihtiyaç var. SEO’nun gelişiminin önündeki en büyük engel rekabetin yeterli seviyede olmaması aslında. Yani çok kaba bir tabirle Google’ın piyasada at koşturuyor.

Eğer birgün Google’ın karşısına çok büyük bir rakip çıkarsa, bence SEO da hakketiği yere daha hızlı gelebilecek. Böyle bir rakip çıkar mı bilinmez ama olmaz diye bir şey yok 🙂 (Sosyal medyanın arama motoru olarak kullanılması, Google’ı oldukça sekteye uğratır ama nedense Facebook bu işi bir beceremedi. 🙂 Yani Facebook arama kutucuğunu Google gibi kullanabildiğinizi bir hayal etsenize )

Neyse asıl konumuza gelelim ve SeoSozluk olarak 2016 SEO için nasıl bir yıl olacak, tahminlerimizi paylaşalım

2016 SEO Trendleri

2016 seo trendleri

2015 SEO trendleri ile ilgili makalemde altını çizdiğim başlıklar: site hızı, mobil, sosyal medya, semantik aramaydı. Bu trendlerin beklentileri karşılayıp karşılamadığını ve 2016 için geçerli olup olmadıklarını da anlatmakta fayda var sanırım. Daha sonra 2016 süprizlerine geçebiliriz. 🙂

Mobil Uyumluluk

2015 Nisan’da Google, mobil uyumluluğun mobil arama motoru sonuçlarını etkileyeceğini iletti. Peki bu ne kadar gerçekleşti, 2016’da bizi ne bekliyor?

Açıkça konuşmak gerekirse, 2015 mobil uyumlu olmayan siteleri pek fazla etkilemedi. Yani masaüstü sonuçlarda Google’da birinci sırada olan bir web site, mobil uyumlu olmamasına rağmen mobil sonuçlarda da birinci sırada olmayı sürdürdü.

2016 yılı mobil uyumluluk konusunda daha ciddi bir yıl olacak gibi duruyor. Tüm dünyada Google’ın web sitelere hala zaman tanıdığını ancak bu sürenin 2016 yılında dolacağını konuşuyor.

SeoSozluk olarak biz de, mobil uyumluluk sınavını veremeyen sitelerin arama sonuçlarında gerilere düşeceğini bekliyoruz. Çok büyük sarsıntılar olur mu bilinmez ama artık mobil uyumlu olmayan bir siteyi birinci sırada görmemeye başlayacağız gibi duruyor.

Kullanıcı Deneyimi

2015 yılında site açılış hızının, SEO çalışmalarını etkilemeye başlayacağını anlatmıştık. 2016 SEO trendlerinde, bu konunun iyice genişleyeceğini ve kullanıcı deneyiminin artık SEO açısından vazgeçilmezler arasında olacağını düşünüyoruz.

Yazımın başında, Google’ın web sayfalarını artık kullanıcılar gibi anlamaya başlayacağından bahsetmiştim. Hummingbird algoritmasının bir parçası olan Rankbrain ile Google bize bu mesajı çok daha net bir şekilde verdi. Google’ın bu konudaki çalışmalarının 2016 yılında hız kazanacağını ve kullanıcılara iyi içerikler sunan sitelerin, arama motoru sonuçlarında hakettiklere yerlere biraz daha yaklaşacağını düşünüyorum.

Kullanıcı deneyimi konusunu kısaca özetlemek gerekirse, dikkat etmeniz gerekenler:

  • Site açılış hızını geliştirmek,
  • Mobil uyumluluk testinden geçmek,
  • Kaliteli ve özgün içerikler üretmek,
  • Farklı ürün veya servisler sunmak,
  • Rakiplerinizden farklı hizmetler vermek.

Sosyal Medya

Sosyal medyanın SEO ile olan ilişkisi her zaman bir soru işareti olmuştur. Bazı SEO uzmanlarına göre sosyal medya çalışmaları SEO sonuçlarını değiştirmemekte, bazı SEO uzmanlarına göre ise bu konu oldukça önemli.

2015 yılında sosyal medya mecralarının en büyüklerinden olan Twitter’ın arama motoru sonuçlarında yer aldığını görmeye başladık. Aslında bu SEO için oldukça önemli bir gelişme oldu. Dolayısıyla sosyal medyaya yatırım yapanlar, Google sonuçlarından da bu yatırımların geri dönüşlerini almaya başladı.

2016 yılında konunun bir adım ileriye taşınacağını kanısındayım. Sosyal medya hesaplarını çok iyi kullanan web site sahiplerinin, Google sıralamalarında gözle görülür bir biçimde yükselişe geçeceğini düşünüyorum. Özellikle sosyal medya tanıtımlardan sonra markaların Google’da web site adı ile aratılmasının Google gözünde önemli bir değer oluşturması pek muhtemel gözüküyor.

Semantik Arama

Semantik arama, Türkiye arama sonuçlarında pek de başarılı ilerlemiyor desek, yalan olmaz herhalde. Yani Google’ın hala aramaları tam olarak anlayabilmesi ile ilgili ciddi problemler mevcut. Bu durum gelişmiş ülkelerde, özellikle İngiltere ve Amerika’da, biraz daha farklı ilerliyor.

Ben Google’ın dil konusunda kendisini hala yeteri kadar geliştirmediğini düşünüyorum. Yani ingilizce aramalarda karşılaşılan sonuçlar çok daha kaliteliyken, Türkçe aramalarda ne yazık ki durum henüz o kadar da iç açıcı değil. Sadece domain otorite değeri yüksek diye saçma sapan içeriklere sahip güçlü siteler, Google sonuçlarını domine edebilmeyi başarıyor.

2016 yılında semantik arama konusunun biraz daha gelişeceğinden hiç şüphe yok ancak pek de beklenti içinde olmamak gerekir gibi duruyor.

Peki 2015 yılından farklı olarak 2016 yılındaki beklentiler neler?

Video

Video izlenme oranları aldı başını gidiyor. Youtube için günlük kullanıcı sayısı 1 milyarı aşarken, video izlenme sayıları milyarları aşmaya başladı.

Özellikle internet hızının da artması ile artık video izlenme oranları ülkemizde de artmaya başlayacaktır. Dolayısıyla içeriklerde kullanılan metin ve görsellerin yanına özgün video içerikleri koyan web siteler, Google arama sonuçlarında önemli yerlere gelebilecek gibi duruyor.

Peki video stratejisi nasıl olmalıdır?

Eğer içeriklerinizde video kullanacaksanız, 2 ihtimal ile karşılacaksınız demektir.

  • Videolarınızı youtube’a yüklemek ve sonra sitenize embed etmek
  • Videolarınızı kendi hostunuzda tutmak

Eğer videolarınızı Youtube’a yüklerseniz, o artık Youtube’un videosu olacaktır.

Youtube’un avantajları ise, 1) videonuz Google arama sonuçlarında çıkmaya başlayacaktır. 2)videonuz çok daha fazla kullanıcıya ulaşabilecektir. Yani videonuz çok daha fazla kişi tarafından izlenecektir.

Eğer videolarınızı kendi hostunuzda tutacaksanız, inanılmaz değerli bir içeriği sitenizde kullanmış olursunuz. Eklediğiniz video sizi kesinlikle Google’da üst sıralara taşıyacaktır. Ancak dikkatli olmanız gereken konu, sayfa yüklenme hızı olmalıdır. Yani sitenizi yavaşlatmamalısınız. Bir de hostunuza iyi bir ücret ödemek zorunda kalabilirsiniz.

Size önerim, videolarınızı kendi hostunuzda tutmanız, bir süre sonra da Youtube’a yüklemenizdir 🙂

Tıklanma Oranı

SEO açısından önemli konulardan bir tanesi, başlık ve meta açıklamalarının oluşturulmasıdır. Anahtar kelime kullanımı ve açıklama uzunluğu dikkat etmeniz gereken konular arasındadır.

Peki bu durum değişecek mi?

Başlık ve meta açıklamalarında anahtar kelime kullanımı devam edecektir. Eskiden bunun sebebi sadece Google’ın içeriği anlayabilmesi iken artık tıklanma oranı da devreye girmeye başladı.

Nasıl mı?

Google’ın çalışma prensibi oldukça basit. Kullanıcının aradığı en alakalı sonucu üst sırada çıkarmak. Dolayısıyla eğer bir kullanıcı arama sonuçlarında başlık ve meta etiketinizden etkilenip sayfanızı tıklarsa, Google kullanıcı ile arama sonucunu bağdaştırmış olur.

Dolayısıyla neymiş: Google’da arama yapan kullanıcılara, sayfanızı tıklatabilmelisiniz. 🙂 Bunun için yapmanız gerekenler;

  • Yaratıcı başlıklar atmak
  • Eğlenceli ifadeler kullanmak
  • Soru sormak
  • Merak uyandırmak
  • Bir fırsattan bahsetmek
  • İndirim, bedava, ücretsiz gibi ifadelerden yararlanmak
  • Call to action kullanmak

Bunları yaparken tabii ki ziyaretçilerinizi kandırmamalısınız. Sayfanızı tıklayan kişi kandırıldığını anlayıp geri tuşuna basarsa ve bu da yetmezmiş gibi rakibinizin sayfasına girerse bittiniz demektir 🙂

Https

Https’in SEO açısından önemi katlanarak büyüyor. Özellikle de eticaret siteleri için bu durum oldukça kritik.

Https’in amacı, kullanıcılara ait bilgilerin art niyetli üçüncü kişilerin eline geçmesini engellemek. Yani bir kullanıcı kredi kartı bilgisini girdikten sonra sunucuya bilgi gönderirken, bu bilginin arada şifrelenmesi kullanıcının oldukça yararınadır.

Google da bu konunun önemini biliyor. Google’ın, arama sonuçlarında üst sırada çıkardığı bir eticaret sitesine giren kullanıcının kandırılması, Google’ın varolma sebebine ters. Dolayısıyla Google https kullanmayan siteleri pek fazla sevmiyor.

Aslında konu aynı yerde dolanıyor. Kullanıcı deneyimi…Size müşterilerinize veya ziyaretçilerinize ne kadar faydalı olursanız, Google da sizi o derece ödüllendirmek istiyor. Ayrıca kendisini korumuş da oluyor.

Not: https geçisi SEO açısından çok ciddi ve takip gereken bir konudur. Hatalı bir çalışma ile organik trafiğiniz darmadağın olabilir. Aman dikkat!!!

2016 SEO trendlerini bitirdik, 2017 SEO trendlerinde görüşmek üzere…

Haydi Kolay Gelsin!

Hakkında Emre Tonguç

SeoSozluk.com'un kurucularından Emre, işletmelere SEO, AdWords, PPC ve E-Ticaret konularında danışmanlık hizmeti vermektedir. İçinde arama motoru geçen her konu onun için tam bir tutkudur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir